Dil Göster/Sakla

ص و ب (ṣād wāw bā) arapça kök kelime anlamı.


Bu kök den türemiş 77 kelime Kuran da geçmektedir.


dökmek, işareti vurmak, aşağı inmek. asaaba - yetişmek, olmak, başına gelmek, üzerine düşmek, olacak, zararlı olarak etkilemek, karşılamak, göndermek, üzerine dökmek, ıstırap vermek veya cezalandırmak, niyet etmek, arzu etmek. sawaabun - doğru olan, dümdüz yol, doğruluk. musiibun - olan şey. musiibatun - felaket.Şerit: "...döküldü (yağmur dedi), indi, üzerine düşen veya yerleşen veya sabitlenen bir felaket..." Asaaba (prf. 3rd. p.m. şarkı IV): O düştü , vurdu.Asaabat (prf. 3. p. s. şarkı IV.): Başına geldi, acı çekti. . Yusiibu veya Yusiiba (isim veya acc.) Yusib (yargı. veya imp. 3rd. p.m. şarkı IV.): Başına gelecek; Tusiibu veya Tusiiba (imp. veya acc.)Tusib (hak. veya imp. 3. p. f ): Başına gelecek. Tusiibanna (imp. 3. p. f. emp.): Etkilenecek. . p. m. p. plu. acc. IV.): Acı çekiyorsun, incitiyorsun, zarar veriyorsun. Usiibu (imp. 1. s. şarkı. IV.): Ben acı çekeceğim. (merhametimizi) bağışla. Musiibun (ap-der. m. şarkı söyle. IV.): Vuracak olan. Musiibtun (ap-der. f. şarkı söyle. IV.): Bela; Calamity.Sayyibun (n.): Şiddetli sağanak.Sawaaban (n. acc.): Doğru.

ص و ب kelimesinden türemiş Kuran da geçen bütün kelimeler


KelimeAnlamArapça
(2:19:2) kaṣayyibin bir yağmur fırtınası gibi
كَصَيِّبٍ
(2:156:3) aṣābathum onları vurur
أَصَابَتْهُمْ
(2:156:4) muṣībatun bir talihsizlik
مُصِيبَةٌ
(2:264:24) fa-aṣābahu sonra üzerine düştü
فَأَصَابَهُ
(2:265:14) aṣābahā üzerine düştü
أَصَابَهَا
(2:265:21) yuṣib'hā üzerine düşmek
يُصِبْهَا
(2:266:19) wa-aṣābahu ve ona çarpar
وَأَصَابَهُ
(2:266:24) fa-aṣābahā sonra üstüne düşer
فَأَصَابَهَا
(3:117:12) aṣābat Vurdu
أَصَابَتْ
(3:120:6) tuṣib'kum sana çarpıyor
تُصِبْكُمْ
(3:146:11) aṣābahum onların başına geldi
أَصَابَهُمْ
(3:153:21) aṣābakum senin başına gelmişti
أَصَابَكُمْ
(3:165:2) aṣābatkum sana vurdu
أَصَابَتْكُمْ
(3:165:3) muṣībatun felaket
مُصِيبَةٌ
(3:165:5) aṣabtum onları vurmuştun
أَصَبْتُمْ
(3:166:2) aṣābakum sana vurdu
أَصَابَكُمْ
(3:172:8) aṣābahumu onların başına geldi
أَصَابَهُمُ
(4:62:3) aṣābathum onların başına gelir
أَصَابَتْهُمْ
(4:62:4) muṣībatun felaket
مُصِيبَةٌ
(4:72:6) aṣābatkum sana düşen
أَصَابَتْكُمْ
(4:72:7) muṣībatun Bir felaket
مُصِيبَةٌ
(4:73:2) aṣābakum sana düşen
أَصَابَكُمْ
(4:78:11) tuṣib'hum onların başına gelir
تُصِبْهُمْ
(4:78:19) tuṣib'hum onların başına gelir
تُصِبْهُمْ
(4:79:2) aṣābaka sana düşen
أَصَابَكَ
(4:79:8) aṣābaka sana düşen
أَصَابَكَ
(5:49:26) yuṣībahum onları üzmek
يُصِيبَهُمْ
(5:52:11) tuṣībanā bize saldırabilir
تُصِيبَنَا
(5:106:25) fa-aṣābatkum sonra sana düşer
فَأَصَابَتْكُمْ
(5:106:26) muṣībatu felaket
مُصِيبَةُ
(6:124:19) sayuṣību acı çekecek
سَيُصِيبُ
(7:100:12) aṣabnāhum onları üzebiliriz
أَصَبْنَاهُمْ
(7:131:8) tuṣib'hum onları üzer
تُصِبْهُمْ
(7:156:14) uṣību acı çekiyorum
أُصِيبُ
(8:25:4) tuṣībanna hangisi üzecek
تُصِيبَنَّ
(9:50:2) tuṣib'ka sana düşen
تُصِبْكَ
(9:50:6) tuṣib'ka sana düşen
تُصِبْكَ
(9:50:7) muṣībatun bir felaket
مُصِيبَةٌ
(9:51:3) yuṣībanā başımıza gelecek
يُصِيبَنَا
(9:52:12) yuṣībakumu seni üzecek
يُصِيبَكُمُ
(9:90:12) sayuṣību vuracak
سَيُصِيبُ
(9:120:22) yuṣībuhum onları üzmek
يُصِيبُهُمْ
(10:107:16) yuṣību Ulaşmasına neden olur
يُصِيبُ
(11:81:21) muṣībuhā ona vuracak
مُصِيبُهَا
(11:81:23) aṣābahum onları vuracak
أَصَابَهُمْ
(11:89:6) yuṣībakum sana düşen
يُصِيبَكُمْ
(11:89:9) aṣāba başına gelen
أَصَابَ
(12:56:10) nuṣību ihsan ederiz
نُصِيبُ
(13:13:9) fayuṣību ve grevler
فَيُصِيبُ
(13:31:34) tuṣībuhum onlara vurmak
تُصِيبُهُمْ
(16:34:1) fa-aṣābahum Sonra onları vurdu
فَأَصَابَهُمْ
(22:11:9) aṣābahu başına gelir
أَصَابَهُ
(22:11:14) aṣābathu başına gelir
أَصَابَتْهُ
(22:35:10) aṣābahum onları etkiledi
أَصَابَهُمْ
(24:43:26) fayuṣību ve O vurur
فَيُصِيبُ
(24:63:22) tuṣībahum onların başına gelir
تُصِيبَهُمْ
(24:63:25) yuṣībahum onların başına gelir
يُصِيبَهُمْ
(28:47:3) tuṣībahum onları vurdu
تُصِيبَهُمْ
(28:47:4) muṣībatun Bir felaket
مُصِيبَةٌ
(30:36:8) tuṣib'hum onları üzer
تُصِبْهُمْ
(30:48:20) aṣāba Düşmesine neden olur
أَصَابَ
(31:17:12) aṣābaka sana düşen
أَصَابَكَ
(38:36:8) aṣāba O yönetti
أَصَابَ
(39:51:1) fa-aṣābahum Sonra onları vurdu
فَأَصَابَهُمْ
(39:51:9) sayuṣībuhum onları vuracak
سَيُصِيبُهُمْ
(40:28:28) yuṣib'kum orada sana vuracak
يُصِبْكُمْ
(42:30:2) aṣābakum sana düşen
أَصَابَكُمْ
(42:30:4) muṣībatin talihsizlik
مُصِيبَةٍ
(42:39:3) aṣābahumu onları vurur
أَصَابَهُمُ
(42:48:20) tuṣib'hum onların başına gelir
تُصِبْهُمْ
(48:25:22) fatuṣībakum ve senin başına gelirdi
فَتُصِيبَكُمْ
(49:6:10) tuṣībū zarar verirsin
تُصِيبُوا
(57:22:2) aṣāba grevler
أَصَابَ
(57:22:4) muṣībatin felaket
مُصِيبَةٍ
(64:11:2) aṣāba grevler
أَصَابَ
(64:11:4) muṣībatin felaket
مُصِيبَةٍ
(78:38:14) ṣawāban ne doğru
صَوَابًا
© Tüm Hakları Saklıdır. Bu sitedeki bilgilerin izinsiz kullanımı ve kaynak belirtilmeden paylaşılması yasaktır. Yasa dışı hareket edenler hakkında hukuki işlem başlatılacaktır. Bizimle İletişime geçmek için tıklayınız.